İkinci grup beş sebep şöyle gelişti ve yerleşti:
– Bilhassa hislerin kuvvetli ve hakim olduğu doğu bölgelerinde ve ülkemizde tarafgirlik gelişti ve geliştirildi. Tarafgirlik, insanımızın aklından istifade etmesine mani oldu. Tarafgirliğin kuvvetlenmesi nisbetinde insanlar doğru düşünemez hale geldiler. Muhakemelerini ve vicdanlarını kullanamadılar. Taraflar oldukları grubun düşünce ve tercihlerine göre yaşamak mecburiyetinde kaldılar. Tasvip etmese bile bunu devam ettirdiler. Farkında olmadan tarafgirlik sebebi ile yanlışları ve zararlı fikirleri ve zararlı davranışları savundular ve bunların yerleşmesinin, kabul edilmesinin mücadelesini verir hale geldiler. Böylelikle tarafgirlikle yanlış ve zararlı şeylerin doğru gibi kabul edilip yerleşmesine sebep oldular.
Ülke yönetiminde liderlere kurtarıcı gözü ile bakıldı. Zaman içinde liderler kurtarıcı kabul edildi. Bu anlayış yetmiş sene süresince artarak insanlarımızca yerleşti. Kendini kurtarmaktan aciz insanlar kurtarıcı olarak görüldü ve kabul edildi. Lider kabul edilenlerin arkasından gidildi. Bunların fikirleri doğru kabul edildi. Bu şahısların ve bunlarla birlikte çalışanların yanlış ve zararlı düşünceleri ve icraatları topluma yerleşti.
Bu şekilde liderler eliyle birçok yanlış ve zararlı fikirler ve davranışlar, toplumumuza yerleşip gelişti.
Harici güçlerin tahrik ve teşvikleri; siyasetin ve siyaset adamlarının da tesirleri ile ülkemizde bölünmeler arttı ve arttırıldı. Zaman içinde gruplar arasında büyük çatışmalar ve mücadeleler yaşandı. Taraflar birbirlerini hain, zalim ve düşman ilan ettiler. Bu kargaşa kırk sene devam etti ve ettirildi.
Taraflar arasındaki mücadele, rekabet olmaktan çıktı, imha ve tasfiye hareketi haline getirildi ve geldi.
Laiklik, ırkçılık, mezhepçilik, ekonomik görüşleri farklı ideolojiler, cemaatçilik, particilik, planlı tahriklerle insanlarımızın hayatına girdi. Korku ve endişe ile takip edilir hale getirildi. Her grup kendini memleketsever, karşıdakileri hain ve işbirlikçi ilan etti. Bunu savundu ve bunun kabul edilmesini sağlamak için devamlı mücadele etti. Ülkede korku ve endişe yerleşti ve gelişti. Millet kurtuluş çareleri aramaya başladı. Bu ortamda birçok çareler ve tedbirler nazara verildi ve savunuldu. Bu vesile ile birçok yanlış ve zararlı anlayış hayatımıza girdi, yerleşti ve gelişti.
Yanlışlar ve zararlı şeyler artarak devam edince ve yanlışların ve zararlı şeylerin neticeleri görülmeye başlanınca imkân ve bilgi sahibi olanlar ve konuları düşünebilenler, meslek grupları, dernekler, resmi ve özel hizmet kuruluşları, basın ve medya kuruluşları da kendilerince doğruları tartışmaya başladılar. Ancak doğruları öğrenmek isterken yeni yanlışlar ve yeni zararlı şeyleri de doğru olarak kabul etmek mecburiyetinde kaldı.
Gelişen teknoloji, haberleşme imkânlarının hızla gelişmesi, reklamlarla insanların etkilenmesi ve yönlendirilmesi, büyük sermaye gruplarının ve kazançcı tek gaye olarak benimseyen müesseselerin planlı çalışmaları ve benzer faaliyetleriyle insanlarımız planlanan şekilde istikametlendirildi. Şiddetli telkin ve propagandalarla insanlarımız istenilen şekilde yönlendirildi.
İhtiyaçları arttırıldı. Gerekli olmayan çok şeyler ihtiyaç haline getirilerek almaya mecbur bırakıldı. Kredi kolaylıkları ve imkânları sağlanarak borçlanarak yaşama alışkanlığı edinmeleri teşvik edildi. İnsanımız iktisat ve tasarruf anlayışını terk ederek israf içinde yaşamaya; sade bir hayatı bırakıp gösterişli bir hayat sürmeye zorlandı. Bu ve buna benzer birçok yeni yanlışlar ve yeni zararlı alışkanlıklar doğru ve gerekli kabul edilerek hayatımıza girmiş oldu.
Evet, bize göre en önemli on sebep öncelik derecelerine göre böyle sıralanabilir.