Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür. Müslümanlar için bir milat olan hicret; Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, irfana ve medeniyete yapılan yolculuktur. Hicret, Allah rızası için; anadan, babadan, evlattan, yardan, diyardan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsü; Yüce dinimizin rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öyle ki tebliğ…
Yazar: Can Ahmet Akten
15 Temmuz 2016 yılındaki meşum hadisenin sene-i devri münasebetiyle ölen her bir şehidimiz için bir hatim olmak üzere 251 Şehidimiz adına 251 hatim okutup şehitlerimizin ruhunu şad etme niyetindeyiz. İştirak etmek isteyenler https://binbirhatim.com sitesinden programa dahil olabilir. Bu vesileyle şehitlerimize Allah’tan rahmet diler hasta ve yaralılarımıza ise acilen şifayâb olabilmeleri için Allah’a dua ederiz. Tüm mağdurlarımızın yakınlarına da sabırlar temenni ederiz.
Kıymetli mensuplarımız, arefe gününüzü zilhicce ayınızı ve kurban bayramınızı tebrik eder, hem camiamız hem ülkemiz hem İslam âlemi ve hem de tüm insanlara hayırlara vesile olmasını Cenab-ı kadi-ül hacattan niyaz ederiz. Hassaten İsrail’in mezalimi altında ıstırap ve çile çeken Filistinli kardeşlerimize ve Gazze ahalisine barış huzur ve saadet getirmesini dileriz. Bu vesileyle muazzez üstadımızın kurban bayramı münasebetiyle telif ettiği bir hakikati istifadeye vesile olması açısından paylaşmak isteriz; Bu makam yazıldığı zaman Kurban Bayramı geldi. Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber’lerle nev-i beşerin beşten birisine, üç yüz milyon insanlara birden Allahu ekber dedirmesi; koca küre-i arz, büyüklüğü nisbetinde o Allahu ekber…
Ramazan Bayramınızı tebrik ve tes’id ediyor, tüm müntesiplerimizi Süleymaniye Hizmet Binamızda bayramlaşmaya davet ediyoruz. Bayramın İslam âlemine ve insanlığa ve hassaten Filistinli kardeşlerimize huzur, sükûn, birlik ve beraberlik getirmesini yüce Allah’tan niyaz ediyoruz. Nice bayramlara inşaallah. 10 Nisan Çarşamba 07:04 Bayram Namazı07:30 Kur’an-ı Kerim07:45 Hoşgeldiniz Konuşması07:50 Bayram Sohbeti08:10 Dua08:20 Bayramlaşma ve Çorba İkramı Ayşe Kadın Hamamı Sok. No:19Süleymaniye Mah.Fatih/İstanbul 0212 512 12 02
Katillerin adları değişiyor ama hedefleri hiç değişmiyor. Milletimizi ve bayrağımızı hedef alan teröristleri ve onları yönetenler gayet iyi bilinmektedir. Milletimiz ve devletimiz ise onlara gereken cevabı vermektedir. Her bir şehidimizin hesabı sorulmaktadır. Bizler, tarihi bir dönemeçte olduğumuzun farkındayız. Bu tarihi günlerde sesimizi ve sözümüzü yükseltecek; şehitlerimizden aldığımız ilhamla, tüm dünyaya bu milletin mesajını ileteceğiz. Bu vesileyle şehitlerimize, Allah’tan (c.c.) rahmet; ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Gazze’de Ekim ayından bu yana; terör devleti İsrail tarafından tüm dünyanın gözleri önünde Filistin halkına, tarihte eşine rastlanmamış barbarlıkta bir katliam ve soykırım yapılmaktadır. Her zaman adaletten, insan haklarından bahsederken…
Sahib-i zamanın da ifade ettiği gibi; “Devletler ve milletlerin hafif muharebesi, tabakat-ı beşerin şedit olan harbine terk-i mevki ediyor. Zira beşer esirlik istemedi. Onu kanıyla parçaladı. Şimdi ecir olmuştur onun yükünü çekiyor. Onu da parçalayacaktır. Beşerin başı ihtiyar, edvar-ı hamsesi var. Vahşet ve bedeviyet, memlukiyet, esaret, ecaret ve nihayet malikiyet.” Vecizesi ile şunu anlıyoruz ki; İnsanlık, peygamberlerin gönderilmesi ile kemâlâta doğru gelişerek olgunlaşacaktır. Bu kemâlât ve olgunlaşma hak ile batılın mücadelesiyle olacaktır. Bu mücadele her cephede ve her alanda vuku bulacaktır. Ancak; Hak ile batılın mücadelesi; tarih boyu devletlerin ve milletlerin savaşları olarak öne çıkmıştır. İnsanlığın beşinci dönemi olan malikiyet’e…
Mirac olayının gerçekleştiği gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.
Depremde evleri yıkılan veya hasar gören depremzede kardeşlerimizin barınma ihtiyaçları için, vakfımızın imkanları çerçevesinde barınma mekanları tahsis edilmiştir. Müracaatlar için aşağıdaki başvuru formunu doldurmanızı rica ediyoruz: Yükleniyor…