Son günlerde, yakından ve uzaktan ilgi ve alakası olmayan haber ve malumatlarla, şantaj ve montaj usullü paylaşımlara şahit olmaktayız.
Suffa Vakfı olarak kendi öz imkânlarımızla 1990 yılından beri ülkemize ve vatandaşlarımıza insani olarak birçok alanda faydalı olmaya çalışıyoruz ve hizmet üretiyoruz.
Hiçbir şaibeye, su-i istimalata ve gayrı kanuni meselelere temas etmeden, ak yüzlü ve nezih insanlarla nezih faaliyetler ve gayretler üretmeye çalışıyoruz.
Söz konusu faaliyet ve icraatlarımızı ifa ederken; hakkında gayet müspet ve faydalı kamuoyu oluşmuş olan Suffa vakfını, kirletmek, gündemden düşürmek, emniyeti ve hukuku lüzumsuz bir şekilde meşgul etmek ve ortalığı karıştırmak adına, bazı menhus mihraklar ve şahıslar yine ortaya çıkarak bazı iftiralar ve isnadatlarla sosyal medya ve basın üzerinden iftiralar atmaktadırlar.
Şimdiye kadar malum zihniyetin ve taşeronlarının iftira ve ithamları karşısında; cevap vermek, mukabelede bulunmak ve onların meseleleriyle meşgul olmak, bizler için lüzumsuz bir meşguliyet, zaman israfı ve onları muhatap bile almamak, düşünce ve yaklaşımıyla kervanımızı yürütüyorduk. Çünkü onlar her daim tarih boyu aynı yaklaşım ve çabalarla hakikati durdurmak ve sekteye uğratmak için; misyon ve vizyonlarını ortaya koymuşlardır. Söz konusu güruhu susturmak veya muhatap kabul ederek kıymetlendirmek adına değil, samimi dostlarımızın, camiamızın ve ehli imanın üzüntü ve rahatsızlıklarını giderme adına kamuoyuyla bazı meseleleri paylaşmayı uygun gördük.
İsnadatlarının ve ithamlarının Suffa Vakfımızı uzaktan ve yakından ilgilendirecek; hiçbir dayanağı, hukuki ve vicdani olarak hiçbir belge, bilgi ve müspet malumatları dahi yoktur. İlgisiz ve alakasız hadiseleri, aslı olmayan haberleri ve kirli internet bilgilerini bir araya getirerek; kurumları, cemaatleri ve şahısları tahkir etmek, iftiralarda bulunmak ve çevreyi kirletmek maalesef bu tiplerin her daim davranış şekilleri ve özellikleridir. Hasmın dahi, mert olanı namert olanından her daim makbuldür ve tercih sebebidir.
Suffa Vakfı olarak; bütün faaliyet ve çalışmalarımızı hem kamuoyu nezdinde ve hem de resmi ve hukuki alanda şeffaf bir vaziyette sürdürmekteyiz. Bu gibi temelsiz, mesnetsiz, gayr-ı ahlaki müdahalelere ve kirli bilgilere müsaade etmeyeceğiz ve kamuoyunun kirletilmesine göz yummayacağız.
1990 dan beri hangi gaye ve amaçla hizmete ve davaya başlamış isek aynen devam edeceğiz ve gelecek nesle bu davanın şuurunu, emniyet ve istikrarla devamını temin için gereğinin yapılmasında ve ifasında asla tereddüt etmeyeceğiz. Bu gibi iftiralar ve isnadatlar bizi davamızdan ve istikametimizden vazgeçiremeyeceği gibi; daha güçlü ve kuvvetli olarak amaç ve gayemize kilitlenmemize ve hızımızı artırarak gayemizin tahakkukuna vesile olacaktır.
Bu halleriyle muvaffak olamazlar. Çünkü haklı ve hikmetli vesilelere ve sebeplere dayanmıyorlar. Geçici, muvakkat ve nefsani başarıdan da netice alamazlar. Dava sahipleri için her daim önemli olan; hakkın, vicdanın ve doğrunun tarafında olmaktır. Burada mağlubiyet dahi zahiridir, aynı zaman da bir şereftir. İşte Onlar; bu sırdan ve anlayıştan mahrum ve yoksundurlar.
Bu sebepten dolayı hakkın karşısında duramayacaklardır. Ya eğileceklerdir veya zamanla yıkılıp gideceklerdir.
Zira zaman iyi bir müfessirdir. Kaydını izhar etse, itiraz olunmaz.
Söz konusu isnat ve iftiralarla ilgili kamuoyuyla paylaşacağımız maddeler;
1- Suffa Vakfı İstanbul’da kurulmuştur, kurumun adı Suffa Vakfı’dır. Karıştırılan vakıf ise Erzurum Oltu’da kurulmuştur. Kurumun ismi Suffa Eğitim Vakfı olup Oltu’dadır.
2- Kurucuları, idarecileri ve yönetimi tamamen farklıdır, İstanbul Suffa Vakfımızla hiçbir alakası, irtibatı ve münasebeti yoktur.
3- Kuruluş tarihleri, tüzükleri tamamen farklı olup, resmi ve gayrı resmi olarak hiçbir alaka ve münasebet söz konusu değildir.
4 – Suffa Vakfımızla; söz konusu olan Oltu Suffa Eğitim Vakfı arasında kuruluşlarından bu zamana kadar herhangi bir planlama, program ve birliktelik yoktur ve hiçbir şekilde bu hususta bilgi belge söz konusu değildir.
5 – Sadece benzerlik “suffa” kelimesinden ve tabirinden ibarettir. Bu benzerliği kasten veya sehven nazara almadan kamuoyunu ve Suffa Vakfı’nı sıkıntıya sokacak, yanlış telakkilere vesile olacak ve toplumu yanıltacak malumat ve haberler vicdansızlıktır ve sorumsuz bir iftira kampanyasıdır. Yani Erzurum’da Ahmet isimli bir şahsın kusur ve hatası yüzünden, İstanbul’daki Ahmetleri töhmet altında bırakmak ve Onları da suçluymuş gibi itham etmek gibi kasıtlı ve cahilane bir davranış bozukluğudur.
6 – Montaj usulü ilişkilendirmeye çalıştıkları hadise 2014 yılında vuku bulmuş, hukuka intikal etmiş 2017 yılında hukuken karara bağlanmış 2018 de ise Yargıtay kararı bozmuştur. Yıllar evvel hukukun dahi çelişkiye düştüğü bir meseleden dolayı hiçbir cihetiyle alakası olmayan İstanbul Suffa Vakfını itham ederek temcit pilavı gibi ısıta ısıta gündeme getirip, kamuoyunu meşgul etmek ve sosyal medyayı kirletmek hangi insanî ve hangi vicdanî ve aynı zamanda hangi kanuni hakka ve hukuka sığar. İşte hakkı ve hukuku dava eden ehli iman; karşı tarafın ne olduğunu ve nelerle ilgilendiğini ve hangi sebeplere müsteniden mücadele ettiğini bilmelidir. Ona göre fevkalade müteyakkız, hüşyâr, donanımlı ve uyanık olmalıdır.
7 – Yıllar evvel sosyal medyada aynı hata aynı argümanlarla ve yaklaşımlarla bir daha gündeme getirilmişti. Suffa Vakfı olarak müdahil olduk ve muhataplar yanlış ve kirli bilgi olduğunu kabul edip itiraf ettiler.
8- Her daim suçların ve hataların şahsiliği, kanunen söz konusudur. Bu şekilde yüz kızartıcı olay ve hadiseler her daim insanların bulunduğu topluluklarda ve cemiyetlerde muhtemeldir. Tarih boyu da böyledir. Şahısları ilgilendiren bu gibi olay ve hadiseleri; o şahısların akrabalarına, meslektaşlarına, cemiyetlerine, toplumlarına, davasına ve arkadaşlarına isnat ederek herkesi suçlu kabul etmek ve bunu yaymak hassaten kamuoyuyla paylaşmak; vicdandan ve insanlıktan nasibini almamış bazı varlıkların yapabileceği en müptezel ve nadan bir harekettir. Mert ve dürüst olanlar hangi cephede olursa olsun; bu gibi malzemelere ve sefil aletlere müracaat etmeden mücadelelerini sürdürmelidirler.
Netice olarak: Söz konusu isnadat ve iftiralarla ilgi Suffa Vakfı olarak;
1 – Hukuki olarak davalar açılmıştır.
2 – Maddi ve manevi tazminat hakkımızı da hukuken devreye alıyoruz.
3 – Kamuoyunu kirletmek isteyen bu ve buna mümasil şebekelerin tecavüzlerine ve iftiralarına karşı da kurum olarak sosyal medyada ve sitelerimizden doğru bilgilendirme ve müspet haber, bilgi ve belgelerle mukabelede bulunacağız; dostlarımız, mensuplarımız ve hassaten kamuoyumuz müsterih olsunlar. Bu tip şebeke ve zihniyetlerin aleyhimizde olması bizim için bir şeref ve onur meselesidir. Lehimizde olmalarından korkmalıyız ve şüphelenmeliyiz.
Mücadelenin olması, aynı zamanda mücahedenin de devam ettiğini gösterir, bu meşakkat ve sıkıntılar Allah indinde alamet-i makbuliyet ve rızadır.
Kamuoyuna saygıyla arz ederiz.
Suffa Vakfı
1 Yorum
İyi ki varsınız, fedâkâr mü’minler!
Ümmetin Suffa ashabını temsilen, Ümmetin selâmeti için uğraşan bir hareket..